Dogru Yatirim

Insanoglu üc kaynaga sahiptir: Zaman, Enerji ve Para. Ve tabi ki ic degerlerimiz: Bilgi, Tecrübe ve Yetenek. Böylesine yüksek donanima sahip insan, her istedigini yapabilir degil mi? Maalesef öyle degil:(

Büyük bir cogunlugumuz sahip oldugumuz bu degerleri ya hic kullanmiyor ya da cok az bir kismiyla yetinip, bitiriyor kisacik ömrünü. Oysa hepimiz öylesine degerliyiz ki neden bir eser de biz birakamayalim dünyaya, neden insanogluna bir faydamiz dokunmasin...

Süphesiz hepimizin hayalleri, arzulari vardir. Kimisi dünyayi kurtarmak ister, kimisi ülkeyi yasanabilir bir yer haline getirme arzusundadir. Kimi uzun bir yolculugu düslerken, bir baskasi kitap yazmak derdindedir. Ama kacimiz basarmisizdir bu güzel hayalleri? Peki sorun nedir acaba? Imkanimiz, gücümüz, aklimiz yerindeyken hep hayal olarak kalmak zorunda midir güzel seyler? Gencken paramiz olmaz yapamayiz, orta yasa gelince vaktimiz yoktur sonra bir bakmisiz yaslanmisiz bu seferde sagligimiz, gücümüz kalmamistir. Hep derler ya, "Dogru zaman o andir ne yarin ne de dün." diye. Dogru zaman o andir evet ama kendimize dogru yatirimi dogru zamanda yapmis isek..

Vaktimizin cogunu televizyon karsisinda diziden diziye atlayarak geciriyorsak, cebimizdeki parayi kitaba degil de kiyafete yatiriyorsak, lüks bir restaurantta dünyanin hesabini ödemeye hic acimazken, harika bir seminere karsi cimrilesiyorsak biz yatirimi kendimize degil baskalarinin cebine yapiyoruz demektir. En basta söyledigimiz gibi bizim servetimiz Zaman, Enerji ve Paradir ve bu servet ancak yatirimi kendimize yaptigimizda deger kazanir.

Günümüzde kisinin kendine yatirim yapmasi icin gerekli olan imkanlar tarihin hicbir döneminde olmadigi kadar fazladir. Fuarlar, seminerler, konferanslar, her konuda yazilmis milyonlarca kitap, bir tusla dünyanin bilgisi ve daha sayamayacagimiz bircok sey. Kabul etmek gerekir ki ilk adimi atmak herzaman zordur. Bir seminer örnegin; bircogumuz katilmaya cekinir . " Kimseyi tanimiyorum, ne yapacagim orada, yanima birini bulsam, parasi fazla " gibi bir sürü sebep bulup ertelemek isteriz. Ama o ilk adim cok önemlidir. Bazen gözü kapatip atlamak gerekir cok irdelemeden. Bir tebessümle yeni insanlarin arasina karisabilmek, üstümüzdeki o tembelligi, ataleti atip ilerleyebilmektir dogru olan. O adimi attiktan sonra siz size yetersiniz artik. Insanlar basarilarinizi gördükce takilir pesinize.. Unutmayin oyunun kurali budur...

Bir Kücük Örnek

Eylül bir bankada calisiyordu ve kazandigi her müsteri basina prim aliyordu. Maalesef satis konusunda cok iyi olmadigi icin gereken müsteriyi kazanamiyor ve ay sonunda maasi düsük geliyordu. Her ay yasadigi bu soruna bir cözüm bulabilmek amaciyla kendine yatirim yapma karari aldi. Öncelikle hayatindaki fazlaliklardan kurtulmaliydi. Alisverislerinde daha ölcülü olmaya, aksamlari televizyon izlememeye ve otobüste gazete okumamaya karar verdi. Bir miktar para biriktirerek satis teknikleri seminerine katildi. Aksamlari müsteri iliskileri üzerine kitaplar okuyor, otobüste vücut dili hakkinda sesli kitaplar dinliyordu. Birkac ay sonra müsteri sayisinda artis olmaya baslamis ve kendine daha bir güven duymaya baslamisti. Üstelik katildigi sosyal aktiviteler sayesinde yeni insanlar tanimis ve bircogunu calistigi bankaya müsteri olarak kazandirmisti.

Eylül' ün hayati olumsuz yönde ilerlerken önünde birkac yol vardi. Ya zor hayat sartlarini kabullenecek ve öyle yasamaya devam edecekti ya da kendine yatirim yapacakti. O kendine yatirim yapmayi secti. Parasini daha cok para kazanabilmek icin satis teknikleri seminerine yatirdi. Zamanini kendisine faydali olacak islere ayirdi, enerjisini kaynaklarini dogru kullanmaya harcadi ve basarili oldu. Kim bilir belki yakin bir zamanda calistigi bölümün sorumlusu ya da banka müdürü olur. Cünkü servetini artik nasil kullanmasi gerektigini cok iyi ögrenmisti.

2 yorum:

Hakan Sunay dedi ki...

Merhaba Oğuz Bey,
Her anımızın değerli olduğunu anlayıp başarılı adımlar keşke atabilsek. Bu arada sitenizi bir süredir takip ediyorum. Başarılı yazılar yazıyorsunuz. Elinize sağlık,kolay gelsin.

Oguz Benlioglu dedi ki...

Cok tesekkür ederim. Personelit yeni bir blog faydali olabiliyorsa ne mutlu..

Yorum Gönder