Business Class

25 yasindaki Asli, ilk is gününde heyecan ve biraz merakla odasinda otururken orta yaslarda, siyah takim elbiseli bir adam kapisini calar.
- Merhaba Asli Hanim, benim adim Tugrul Kaya. Benim icin bir dakikaniz var mi?
Asli bu ismi daha önce duymustur ancak gelen kisinin sirket yöneticisi oldugunu hic düsünmemistir?
- Tabi buyurun nasil yardimci olabilirim?
Adam Asli' nin gösterdigi yere oturarak;
- Asli Hanim, size firmamizi anlatmama izin verir misiniz?
Asli biraz saskin ve merakli bir sekilde" Tabi buyurun''
der.

- Calistigimiz firma birinci sinif bir firmadir. Ürünlerimiz birinci siniftir. Müsterilerimiz birinci siniftir, reklamlarimizda öyle.  Calisanlarimizi Business Class' ta seyahat ettiririz. Birinci sinif otellerde konaklamalarini saglariz. Cünkü birinci sinif müsterilerle is yapariz.
Ve adam ayaga kalkarak Asli' ya elini uzatir.
- Biz daima birinci sinif insanlarla calisiriz. Onlardan birtanesi de sizsiniz. Business Class' a hosgeldiniz!

Bu hikaye de Asli' nin kendini nasil hissettigini anlatmaya lüzum yok sanirim. Ancak 2 dakika icerisinde görmüs oldugu birinci sinif motivasyon modeli, kücük bir inovasyon örnegiydi. Cogu zaman bu tür bir karsilama maasa yapilabilecek bir zamdan daha etkili olabilir.

Modern is dünyasinin gözardi ettigi bir durum vardir ki; "Calisanlar yöneticilerini izler." Satis, Pazarlama, Depo ya da Muhasebe birimlerinden hangisi oldugu önemli degildir. Yönetici dakikse calisanlar da dakiktir. Yönetici daginiksa, calisanlarin cok da düzenli olmasi beklenemez. Arkadasca ve sicak kanli bir yöneticinin cevresindeki calisanlar da onun yolundan gider. Ve en önemlisi " Bir yönetici, sorumlu oldugu kurumu nereye götürmek istiyorsa calisanlar da onu takip eder."

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Herkesin keşke böyle bir yöneticisi olsa ama ülke olarak biraz yetersiziz galiba :(

Yorum Gönder